1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye-Irak zirvesinden PKK kararı çıktı

15 Mart 2024

Türkiye-Irak ortak bildirisinin en önemli bölümü PKK'ya atıfta bulunulan beşinci madde oldu. PKK ilk kez Irak tarafından "yasaklı örgüt" olarak tanımlandı.

https://p.dw.com/p/4dXg3
Türkische Streitkräfte sichern die Grenze mit Irak
Fotoğraf: Ozkan Bilgin/AA/picture alliance

Irak’ın başkenti Bağdat'ta Türkiye ve Irak yetkilileri arasında düzenlenen ortak güvenlik toplantısından ilişkileri daha da ileri götürmek için görüşmeleri yoğunlaştırma kararı çıkarken, zirvenin ardından yayımlanan ortak bildiri ile Irak, topraklarından Türkiye’ye saldırılar düzenleyen PKK'yı ilk kez "yasaklı örgüt" olarak tanımladı.   

Irak Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen güvenlik toplantısına Türkiye'den Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın katıldı.

Türkiye'nin Irak ile olan güvenlik iş birliğini daha fazla güçlendirmeyi hedefleyen toplantının son dönemde iki ülke arasında sıklaşan ziyaretlerin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Irak’ta yeni bir operasyona işaret eden açıklamasının ardından yapılması açısından önem taşıyor.

Erdoğan 4 Mart'taki kabine toplantısından sonra "İnşallah bu yaz, Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturacağız. Irak-Suriye sınırları boyunca 30-40 kilometre derinliğinde güvenlik koridoru oluşturacağız" demişti.

İbrahim Kalın, Hakan Fidan ve Yaşar Güler
Zirveye Türkiye'den MİT Başkanı İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler katıldı (Arşiv) Fotoğraf: ANKA

Ortak bildiride nelere işaret edildi?

Türkiye-Irak yetkilileri arasında dün gerçekleştirilen zirvenin ardından gece geç saatlerde Türkçe ve Arapça metinler üzerinde uzun saatler boyu çalışılan 7 maddelik ortak bir bildiri yayımlandı.

Bildirinin en önemli bölümü PKK’ya atıfta bulunulan beşinci maddesi oldu. Bu maddede her iki tarafın da "Irak’ın siyasi birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne" verdiği önemin vurgulandığı belirtilerek, şöyle denildi:

"Taraflar ayrıca, PKK'nın Türkiye ve Irak için güvenlik tehdidi teşkil ettiğinin altını çizmişler ve söz konusu örgütün Irak topraklarında mevcudiyet göstermesinin Irak Anayasası’nı ihlal ettiği anlamına geldiğini kayda geçirmişlerdir. Türkiye, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK’nın Irak’ta yasaklı bir örgüt olduğu yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılamıştır. Taraflar, Irak topraklarını kullanarak Türkiye’yi hedef alan örgüt ve uzantılarına yönelik alınması gereken önlemler konusunu istişare etmişlerdir."

Türk diplomatik kaynaklar Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin PKK’yı yasaklı bir örgüt olarak ele almasının ilk kez olduğuna dikkat çekiyor. Aralık ayında Ankara'da düzenlenen ortak zirvede PKK’nın "ortak tehdit" olarak tanımlandığını hatırlatan kaynaklar, örgütün bu defa ilk kez Irak tarafından "yasaklı örgüt" olarak tanımlandığına dikkat çekiyor.

Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin kararı dün geceki ortak bildiri ile ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.

AB’nin yanı sıra pek çok Avrupa ülkesi ve ABD tarafından terör örgütü olarak tanınan PKK, Irak’ta resmen terör örgütü olarak tanımlanmıyor. Ankara bu konudaki beklentisini sıklıkla karşı tarafa iletiyor.

Ortak bildirinin bir diğer yeni unsuru birinci maddede yer verilen "ikili alandaki çeşitli sınamalar karşısında takınılacak ortak tutum" vurgusu olurken, bu husus güvenlik kaynaklarına göre PKK'ya karşı ortak mücadeleyi de içerebilir.

Zirvenin bir diğer sonucu da iki ülkenin ilişkileri daha yapısal ve düzenli bir çerçeveye oturtmak için bir mutabakat zaptı üstünde çalışmayı yoğunlaştırma kararı oldu. Bu çerçevede iki ülke arasında bakanlar düzeyinde terörle mücadele, ticaret, tarım, enerji, su, sağlık ve ulaştırma gibi alanlarda ortak daimî komiteler kurulacak.

Türkiye operasyona mı hazırlanıyor?

Türkiye'nin PKK ile mücadele amaçlı olarak Irak içerisinde 30-40 kilometre kadar derinliğe ulaşacak şekilde bir güvenlik koridoru açmak ve daha önce Suriye'deki operasyonlarla kurulan güvenli bölgenin bir benzerini oluşturmak istediği belirtiliyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Irak'ın kuzeyinde 2019 Mayıs ayından bu yana "Pençe" serisi harekatları gerçekleştiriyor. Erdoğan’ın bahsettiği son bir operasyonla Pençe serisinin hedefine ulaşmasının ardından tamamlanmasının planlandığı konuşuluyor.

Güvenlik birimlerinin değerlendirmelerine göre PKK Türkiye’ye yönelik saldırılarını Suriye ile Irak arasındaki koridoru kullanarak gerçekleştiriyor. Bu nedenle iki ülke arasındaki bağlantının koparılması ve Türkiye-Irak sınırının oluşturulan güvenlik koridoru ile güvenli kılınması önemli hedefler olarak gösteriliyor.

Suriye ile Irak arasındaki geçişkenliğe daha önce Hakan Fidan da dikkat çekmiş ve PKK'nın Sincar, Mahmur, Kandil ve Süleymaniye'nin yanı sıra birçok Irak köyünü işgal ettiğini söyleyerek, "örgütün Suriye ve Irak arasında sınırları yok sayarak kurduğu terör koridoruyla bu iki bölgeyi birleştirme arayışı içinde olduğunu" belirtmişti.

Hükümete yakın medya kuruluşları Ankara’daki güvenlik kaynaklarına dayandırdıkları haberlerinde Türkiye ile Irak arasında ortak harekât merkezi kurulacağını ve bu yolla iki ülke birimleri arasında eşgüdüm sağlanacağını belirtiyor.

Aynı zamanda Türkiye’nin Irak’taki Pençe Kilit operasyonları kapsamında kurduğu geçici üs bölgelerinin genişletilmesi ve lojistik unsurlarla tahkim edilmesi de gündemde. TSK’ya yönelik son saldırılarda çok sayıda askerin yaşamını yitirmesi bu geçici üslerin ne kadar güçlü olduğuna yönelik tartışmalar başlatmıştı.

İki ülke arasındaki güvenlik trafiği

Türkiye'nin Irak ile güvenlik alanındaki son dönemdeki görünen yoğun diplomasi trafiğinin ilk adımları aslında yaz aylarında atıldı.

Fidan göreve gelmesinin ardından Ağustos ayında ilk kez gittiği Irak’ta gerek Bağdat yönetimi gerekse Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yetkilileri ile bir araya geldi.

19 Aralık’ta ise Irak’ın Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin Ankara'ya geldi. Dışişleri Bakanlığı'ndaki heyetler arası görüşmeye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Iraklı mevkidaşı Sabit Abbasi de katıldı.

Bu görüşmeden sonra yayımlanan ortak bildiride iki ülke heyetlerinin terörle mücadele, güvenlik ve su alanları başta olmak üzere ikili ve bölgesel konularda kapsamlı istişarelerde bulundukları belirtildi. Bildiride ayrıca "Taraflar, bu görüşmeler neticesinde iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda daha da ilerletilmesi ve kapsamlı ve kurumsal bir mahiyette yürütülmesi üzerinde mutabık kalmışlar, bu yöndeki güçlü ortak siyasi iradelerini beyan etmişlerdir" denildi.

6 maddelik ortak bildiride Türkiye'nin Irak’ın siyasi birliği, egemenliği ve toprak bütünlüğüne verdiği önem tekrar edilirken, "PKK’nın oluşturduğu tehdit" ifadeleri de kayda geçirildi.

Bu önemli ziyaretin ardından ise PKK’dan 22-23 Aralık ve 12 Ocak tarihlerinde ardı ardına saldırılar geldi. Bu saldırılarda 22 asker hayatını kaybetti.

Diplomasi trafiği saldırıların ardından Güler ve Kalın'ın ziyaretleri ile devam ederken, TSK üst düzey komutanları birkaç gün önce sınır ötesinde Iraklı yetkililerle bir araya gelmişti. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları bu toplantının Pençe-Kilit Harekât bölgesinin sınırları içerisinde gerçekleştirildiğini belirterek, "Iraklı yetkililerle olan toplantıda Irak-Türkiye sınır hattının güvenliği ele alınırken Irak vatandaşlarının güvenliğini arttırmaya yönelik tedbirler de görüşüldü. Önümüzdeki dönemde bu tarz iş birliği ve koordinasyon toplantıları devam edecektir" diye konuştu.

Bu arada Bağdat'taki bugünkü güvenlik zirvesinden sonra ve olası bir operasyon öncesinde bir diğer önemli adım Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim sonrası bahar aylarında Irak'a yapmayı planladığı ziyaret olarak görülüyor.

Ortak bildiride bu ziyaretin "ikili ilişkilerde bir sıçrama sağlamasının" umulduğu belirtildi.

Kalkınma Yolu ve enerji iş birliği

Bu arada iki ülke arasında son dönemde güvenlik alanındaki yakınlaşmayı besleyen iş birliği alanları olarak Kalkınma Yolu ve enerji iş birliği öne çıkıyor.

Irak açısından olduğu kadar Türkiye için de önemli görülen Kalkınma Yolu ile Doğu Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden Irak'ın güneyinde inşa edilen Fav Limanı'na gelecek yüklerin önce Türkiye'ye, buradan da Avrupa'ya ulaştırılması planlanıyor.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, zirveye ilişkin iki gün önce yaptığı bilgilendirmede masada enerji konusunun da olduğunu söyleyerek Irak'taki doğalgaz kaynaklarının geliştirilmesi ve bunların uluslararası pazarlara sevk edilmesinin ele alınacağını kaydetmişti.

Irak-Türkiye petrol boru hattı bir süredir kapalı durumda. Ankara bu boru hattından sevkiyata başlanabileceğini Irak tarafına iletmiş durumda. Ancak Irak’ın kendi iç politik dengelerinin yanı sıra farklı nedenlerle sevkiyata başlama konusunda henüz hazır olmadığı belirtiliyor.

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?

DW-Korrespondentin Gülsen Solaker
Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.