1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Yeni nesil" ilaçlara düşük kur engeli

8 Ağustos 2023

İlaç alım fiyatlarındaki euro kurunu 14 TL'ye çıkarılması piyasadaki aktörleri tatmin etmedi. Eczacılar ve doktorlar, kur dezavantajı nedeniyle yeni nesil ilaçların Türkiye'ye getirilemediğine dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/4Uuh8
Fotoğraf: ImageBroker/IMAGO

23 Temmuz günü Resmi Gazete'de yayımlanan kararla ilaçların Türkiye'ye girişinde kullanılan euro kuru yüzde 30 artışla 14 TL'ye yükseltildi. Ancak eczacılar, serbest piyasada kurun 29 TL civarında seyrettiğine dikkat çekerek yapılan artışın ilaç sıkıntısını tam anlamıyla çözmeyeceğini düşünüyor. Düşük kur uygulaması nedeniyle yeni nesil ilaçların ithal edilemediğini belirten eczacı ve doktorlar, bunun da tedavilerin aksamasına yol açtığını savunuyor. 

Yeni nesil ilaçların pahalı olduğuna dikkat çeken tıbbi farmakoloji uzmanı Prof. Dr. Ersin Yarış, "Kurdaki uygulama nedeniyle bu ilaçlar gelmezse tedavi daha ucuz ilaçlarla olur, ama tedavi daha az başarılı olur" diyor.

Yeni nesil ilaçlar Türkiye'ye getirilemiyor

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun son olarak açıkladığı Piyasa Gözlem Raporu'nda yer alan verilere göre "satış değeri açısından" bakıldığında Türkiye'deki ilaçların yüzde 52'si ithal ediliyor. Kanser, diyabet, kalp rahatsızlıkları gibi kronik hastalıkların tedavileri de çoğunlukla yurt dışından getirilen ilaçlarla yapılıyor.

Türkiye'ye yurt dışından gelen ilaçların tek alıcısı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK). Dağıtım da SGK üzerinden yapılıyor. Bu nedenle ilaçlara ödenecek ücretler SGK tarafından belirleniyor. Bu fiyat politikası nedeniyle de bazı ilaçların bulunamaması ya da yeni nesil ilaçların Türkiye'ye getirilememesi gibi problemler ortaya çıkıyor. Örneğin diyabet tedavisinde kullanılan bir ilaç Türkiye'ye geliyor, ancak eski formülü ile hastaların kullanımına sunuluyor.

Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı,
Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı,Fotoğraf: privat

DW Türkçe'ye konuşan Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, "akıllı ilaç", "biyoteknolojik ilaç" veya "nanoteknolojik ilaçlar" olarak adlandırılan yeni nesil ilaçların özellikle kanser, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların tedavilerinde kullanıldığını kaydediyor. Şirketlerin ekonomik sıkıntılar nedeniyle Türkiye'den ruhsat alma konusunda isteksiz davrandıklarını belirten Ercanlı'nın verdiği bilgiye göre bu tür ilaçların yüzde 80'e yakını Türkiye'de bulunmuyor. 

Prof. Dr. Yarış da "Gerçekten mucizevi başarılar sağlayan bazı ilaçlar var. Ancak fiyatları çok yüksek. Dolayısıyla Türkiye'nin verdiği fiyatları kabul etmiyorlar" ifadelerini kullanıyor.

Yeni nesil ilaçların etkisi

Kanser çeşitlerinin neredeyse tamamında kullanılan yeni nesil ilaçlar, kemoterapi süresinin kısalması veya hiç gerek kalmaması, kanserli hücrelerdeki büyümenin durdurulması veya bu hücrelerin yok edilmesinde eski nesil ilaçlara göre daha hızlı gelişim sağlayabiliyor. Kanser hastalarının tedavi sürecinde bağışıklığın düşmesi ve yeni hastalıkların ortaya çıkması gibi sorunlar yaşanıyor. Yeni nesil ilaçların bağışıklığın güçlenmesine de katkı sağladığı belirtiliyor. Ayrıca yeni nesil ilaçlar ile meme kanserinin teşhisi de daha kolay ve daha hızlı yapılabiliyor.

Türkiye'de nörolojik, kanser, kalp hastalıklarında kullanılan bazı yeni nesil ilaçlar var. Özellikle beyin kanseri tedavisinde "nanoteknolojik" olarak adlandırılan yeni ilaçlar kullanılıyor.

"Canlı organizma" olarak tanımlanan "biyoteknolojik" ilaçlar da Türkiye'de mevcut. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu'nun iki yıl önce yayımladığı "Biyoteknolojik İlaç Teknoloji Yol Haritası" raporuna göre dünya ilaç pazarı da biyoteknolojik ilaçlara yöneliyor. Mevcut tüm ilaçlar içinde biyoteknolojik ilaçların payı 2020 yılında yüzde 28 iken 2024 yılı hedefi yüzde 31. Raporda, Türkiye'nin de bu alanda yatırımlarını artırması gerektiği belirtiliyor. 

Rote Tablette
Fotoğraf: Hernan Schmidt/PantherMedia/IMAGO

Bazı hormon ve kan hastalıklarının tedavisinde önemli başarılara imza atan biyoteknolojik ilaçların bazıları Türkiye'de de üretilebiliyor. Bu ilaçlarda sinir sistemi hastalıkları ilk sırada yer alıyor. 

"İnsani maliyeti var"

Yeni nesil ilaçların gelmemesi nedeniyle yeni tedavi yöntemlerinin de uygulanamadığını belirten Prof. Dr.Yarış, "Yeni nesil ilaçları getirmezseniz daha az başarılı ya da eski kuşak ilaçları kullanmak zorundasınız. Maliyeti daha düşük. Toplumsal ve insani maliyeti var ve kimsenin bunu gördüğü yok. İnsanlar 'ilaç bulayım da nasıl bulursam bulayım' derdinde" diyor.

Yeni nesil ilaçların gelmemesinin bir tür "ilaç yoksunluğu" olduğunu belirten Ankara Eczacı Odası Başkanı Ercanlı da "Biz üzerine basa basa söylüyoruz; 'yokluk' demek sadece o ilacı bulamamanız değil, eğer ülkeye yeni nesil ilaç molekülü gelmiyorsa o da bir yokluktur. Sonuçta ekonomik sıkıntılar nedeniyle yeni tür bir tedaviden mahrum kalıyorsunuz" ifadelerini kullanıyor.

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?