1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Yargıda cezasızlık: Van Bayram Otel davası

19 Aralık 2022

9 Kasım Van depreminde 24 kişinin yaşamını yitirdiği Bayram Otel'in sahibi Tevfik Bayram'ın cezası Yargıtay tarafından dört kez bozuldu. Yeniden başlayan davada Salı günü karar bekleniyor.

https://p.dw.com/p/4LBO0
9 Kasım 2011'de Van'da meydana gelen depremde Bayram Otel'in yıkılması sonucu 24 kişi yaşamını yitirmişti
9 Kasım 2011'de Van'da meydana gelen depremde Bayram Otel'in yıkılması sonucu 24 kişi yaşamını yitirmiştiFotoğraf: Ali Ihsan Ozturk/Anadolu Agency/dpa/picture alliance

2011'deki depremde yıkılan Van Bayram Otel davasının duruşması Salı günü Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Yargıtay'ın Şubat 2022'deki bozma kararının ardından otelin sahibi Tevfik Bayram'ın yeniden yargılandığı davanın üçüncü duruşmasında karar çıkması bekleniyor.

Tevfik Bayram'ın cezasının Yargıtay tarafından dört kez bozulduğu, hiçbir kamu görevlisinin yargılanmadığı davada ailelerin yıllardır adalet arayışı sürüyor. Bayram Otel davası Türkiye'de cezasızlığı simgeleyen en önemli davalardan biri olarak değerlendiriliyor.

Bayram Otel'de 24 kişi yaşamını yitirdi

23 Ekim 2011'de 7,2 büyüklüğündeki Van depreminde çok sayıda bina hasar görüp yıkıldı. 604 kişi hayatını kaybetti.

9 Kasım 2011'de Edremit merkezli 5,7 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi. Hasarlı binaların bir kısmı yıkıldı. 24'ü Bayram Otel enkazında olmak üzere aralarında gazeteci, aktivist ve kente gelen yardım kuruluşu ekiplerinin de yer aldığı 42 kişi yaşamını yitirdi. 

24 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili yargılanan Bayram Otel'in sahiplerinden İşletme Mesul Müdürü Tevfik Bayram, dört yıl süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi.

Yaşasaydı 37 yaşında olacaktı

Van Bayram Otel'de yaşamını yitirenlerden biri de deprem sonrası Van'a giden ve kentte haber takibi yapan 26 yaşındaki DHA muhabiri Cem Emir'di. Yaşasaydı 37 yaşında olacaktı. Ailesi 11 yıldır adalet mücadelesi veriyor. 

Kız kardeşi Sinem Emir, "Çok başarılı biriydi benim abim. Zorluklarla yokluktan kendini var eden bir insandı. Böyle güzel bir insanı daha ömrünün baharındayken kaybetmek çok zor" diyor ve ekliyor "Bazen aklınıza şu geliyor. Yaşasaydı daha ne ödüller alacaktı ne güzel haberler yapacaktı. Başarılı bir kariyeri olacaktı." 

Cem Emir, otelin yıkılması sonucu hayatını kaybedenler arasında
Cem Emir, otelin yıkılması sonucu hayatını kaybedenler arasındaFotoğraf: Privat

Sinem Emir, Bayram Otel'de büyük bir ihmal ve denetimsizliğin olduğunu, ilk depremden sonra çatlak kolon ve duvarların kapatıldığını ifade ederek bu bilgilerin ve çalışanların ifadelerinin Savcılığa ulaştırılmasına rağmen Tevfik Bayram'ın dört yıl cezaevinde kalarak tahliye olduğunu vurguluyor.

Yargıtay cezayı dört kez bozdu

Cezaevinde dört yıl kaldıktan sonra Ağustos 2016'da o dönem çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında tahliye edilen otelin sahibi Tevfik Bayram'ın cezası Yargıtay tarafından tam dört kez bozuldu.

DW Türkçe'ye konuşan mağdur ailelerin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, "Bir kararın dört kez bozulması hayli ilginç. Yargıtay sürekli görüş değiştirdi. Geciken adalet, adalet değildir sözü doğrulandı" diyor.

Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ceza davasında Bayram, dokuz duruşma celsesi süren yargılamada 7 Ekim 2013'te 11 yıl 1 ay hapis cezası aldı. Cezayı az bulan ailelerin vekilleri kararı temyiz ettiler. Yargıtay olayda "bilinçli taksir" bulunduğu tespitiyle sanığa daha üst sınırdan ceza verilmesi gerekçesiyle kararı bozdu. 

Cezası önce artırıldı, sonra düşürüldü

Mahkeme 1 Ekim 2015'te Bayram'ı 15 yıl 5 ay 50 gün hapis cezasına mahkûm etti. Kararı sanık temyiz ettiği gibi aileler de en üst hadden ceza verilmesi gerektiği gerekçesiyle tekrar temyiz ettiler.

Yargıtay bu kez önceki görüşünden dönerek olayda "bilinçli taksir" olmadığı ve sanığa daha az ceza verilmesi gerektiği gerekçesiyle 17 Haziran 2016'da kararı sanık lehine bozdu. Yargıtay bozma kararından sonra yapılan yargılamada ailelerin avukatları bozma kararına uyulmamasını ve önceki kararda direnilmesini talep ettiler. Van 2. Ağır Cezası Mahkemesi 1 Aralık 2016'da Yargıtay'ın sanık lehine verdiği bozma kararına uyulmamasına ve önceki kararda direnilmesine hükmetti.

Yargıtay 17 Ocak 2019'da karar duruşmasında son sözün sanığa verilmediği gerekçesiyle kararı üçüncü defa bozdu. Yerel mahkeme Yargıtay'ın sanık lehine bozma kararına uyarak 22 Mart 2019'da olayda bilinçli taksir hükümleri uygulanmaksızın sanık Tevfik Bayram'ın 11 yıl 8 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verdi. 

Yargıtay son olarak Şubat 2022'de 'bilinçli taksir hükümlerini uygula ve cezayı artır' dedi. Yeniden yargılama başladı. Avukatlar Yargıtay'ın bozma kararına uyularak sanığın cezalandırılmasını ve cezasının bilinçli taksir hükümlerine göre artırılmasını talep ettiler.

"Derin bir adaletsizlik var"

Yargıtay kararından sonra Tevfik Bayram için yeniden yargılamanın başladığı davanın üçüncü duruşması ise Salı günü görülecek. Duruşmada kararın çıkması bekleniyor. Aileler adalet çağrısını yineliyor.

Sinem Emir, evlerine her mahkeme kâğıdı geldiğinde aileler olarak olayı tekrar yaşadıklarını ve çok yıprandıklarını anlatıyor

Türkiye'de derin bir adaletsizlik olduğuna işaret eden Emir,  "Ve bu derin adaletsizlik en çok da işçi sınıfı üzerinde, yoksul aileler üzerinde kara bulutlarını dolandırıyor. Bu çok acı. Gerçekten düzgün işleyen bir adalete ihtiyacımız var" ifadelerini kullanıyor.

Yetkililere soruşturma izni çıkmadı 

Can kayıplarında sorumluluğu olan kamu yetkilileri hakkında ise İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlık'tan soruşturma izni çıkmadı.

Avukat Gündüz, "Van'daki ilk depremden sonra halka çağrı yaparak, 'artık deprem olmaz, enerji boşaldı, evlerinize girebilirsiniz' diyen ve ilk depremden sonra binalarda hasar tespiti yapmayan Valilik, Çevre Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) gibi kurumların yetkilileri hiçbir şekilde yargılanmadı" diye konuşuyor.

Otel, 23 Ekim'deki depremin ardından meydana gelen depremde yıkılmıştı
Otel, 23 Ekim'deki depremin ardından meydana gelen depremde yıkılmıştıFotoğraf: Evrim Aydin/AP Photo/picture alliance

23 Ekim'deki depremin ardından Van'daki binaların güvenilirliği tartışılırken dönemin Van Valisi Münir Karaloğlu, "Bakın şehirde bütün oteller şu an dolu. Yer bulamıyoruz. Şehir dışından gelen, genellikle deprem dolayısıyla gelen basın yayın mensupları, arama kurtarma ekipleri kalıyor. Onların hiçbir endişesi yok. Binalara giriyorlar ve 7-8 katlı otellerde kalıyorlar" diyerek vatandaşlara evlerine dönmeleri çağrısı yapmıştı.

İlk depremden sonra hasar tespit çalışması yapılmayan veya yapıldığı halde hasarlı olduğu saklanan Bayram Otel için Savcılık soruşturmasında AFAD Van İl Müdürlüğü'nün gönderdiği yazıda, "hasar tespit çalışmasının yapılmadığı" beyan edildi. Yargıtay'ın cezayı az bulması nedeniyle verdiği bozma kararından sonra sanık otel işletmecisi Tevfik Bayram'ın vekilleri ön hasar tespit çalışması yapıldığına dair belge sundu. AFAD yetkilisi de ön hasar tespit çalışması yaptıklarını kabul etti. Daha önce mahkemeye neden yanlış bilgi verdiklerine ilişkin ise tatmin edici bir açıklamada bulunamadılar.

Savcılığa verilen bilirkişi raporunda da binanın projesiz olarak inşa edildiği, yapım aşamasında usulsüzlük ve yetersizliklerin bulunduğu tespit edildi.

AYM de kararından döndü

Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı soruşturma sonucunda Van Valisi, yerel ve merkezi AFAD yetkilileri hakkındaki soruşturma dosyası ayrıldı ve Yargıtay Başsavcılığı'na gönderildi. Yargıtay Başsavcılığı soruşturma şüphelileri Van Valisi, yerel ve merkezi AFAD yetkilileri hakkında şikâyetin işleme konulmasına karar verdi. Danıştay nezdinde bu duruma itiraz edildi.

Ailelerin avukatları Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yaptı. Anayasa Mahkemesi yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle söz konusu yetkililerin yargılanmasına karar verdi. Ancak İçişleri Bakanlığı Vali'nin soruşturulmasını reddetti. AFAD yetkilileri hakkında ise Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun görevlendirdiği müfettişler yargılamaya izin verilmemesi kararı verdi. 

Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne ikinci kez başvuru yapıldı. Anayasa Mahkemesi 17 Ocak 2019'da ilk kararından gerekçesiz olarak dönerek yaşam hakkının ihlal edilmediğine karar verdi ve bireysel başvuru taleplerini reddetti. Karara karşı avukatlar, aileler adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuruda bulundu. Aileler, AİHM'den çıkacak sonucu bekliyor.

 

DW-Reporterin Pelin Ünker
Pelin Ünker Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan araştırmacı gazeteci.@pelinunker