1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Seçimlerin ardından: HDP'nin oyları neden düştü?

16 Mayıs 2023

14 Mayıs seçimlerine YSP çatısı altında giren HDP'nin oy oranlarındaki ciddi düşüş Kürt siyasetinde tartışmalara yol açtı. Uzmanlar bu düşüşün nedenlerini DW Türkçe'ye anlattı.

https://p.dw.com/p/4RSHS
Diyarbakır
DiyarbakırFotoğraf: dpa/IHA/AP/picture alliance

14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na en güçlü destek Kürt seçmenlerden geldi. CHP'nin kalesi olarak bilinen İzmir'de yüzde 62,82 oy alan Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu şehirlerinin çoğunda yüzde 80'lere varan destek gördü. Seçimlere katılımın yüzde 80 civarında seyrettiği bölgede önceki seçimlerde Kürt oylarını büyük oranda toplayan HDP, bu sefer kan kaybetti.

HDP'nin oylarındaki erime sadece Kürt seçmenin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu'da yaşanmadı. 2018 seçimlerinde Türkiye genelinde yüzde 11,70 oranında oy alan HDP, Yeşil Sol Parti (YSP) listelerinden girdiği 2023 seçimlerinde yüzde 8,78 oy alabildi. Önceki seçimde TBMM'ye 67 milletvekili gönderen HDP bu seçimde sandalye sayısını ise 61'e düşürdü.

Kürt siyasetinin merkezi olarak kabul edilen ve HDP'nin en güçlü olduğu kentlerden biri olan Diyarbakır'da da YSP'nin aldığı oylarda ciddi erime var. 2018 seçimlerinde yüzde 21,5 oy oranı ile üç milletvekili çıkaran AKP, bu seçimde oylarını yüzde 26,33'e çıkararak sandalye sayısını korudu. Buna karşılık 2018 seçimlerinde yüzde 65,5 oy alarak 9 milletvekili çıkaran HDP ise YSP listelerinden girdiği seçimde oy oranını 61'e, milletvekili sayısını da 8'e düşürdü.

Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının heyecan yarattığı kentte CHP'de 21 yıl aradan sonra yüzde 8,10 oy olarak bir milletvekili çıkardı. CHP bu şekilde uzun yıllardan beri AKP ve HDP arasında paylaşılan Kürt oylarının ciddi bir bölümünü almış oldu.

HDP oylarındaki düşüşün sebebi ne?

HDP'nin kalesi olarak bilinen 2 milyon nüfuslu ve 1 milyon 150 bin seçmenin olduğu Diyarbakır'da HDP'nin oylarının neden düştüğüne ilişkin farklı görüşler var. HDP seçmenlerinin bir kısmı hem oy oranı hem de milletvekili sayısındaki düşüşten parti yönetimini sorumlu tutarken Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) seçimlere kendi listesiyle girmesini eleştiriyor. Sahayı izleyen uzmanlar ise HDP'nin oylarında yaşanan erimenin beklenen bir durum olduğu görüşünde.

Diyarbakır
DiyarbakırFotoğraf: Maissun Melhem/DW

Bölgedeki siyasi durumu yakından takip eden Kürt Çalışmaları Merkezi  Direktörü Reha Ruhavioğlu da bu şekilde düşünüyor. Bu konuda bazı göstergeler olduğuna dikkat çeken Ruhavioğlu'na göre, HDP'nin cezaevinde tutuklu bulunan eski yöneticisi Selahattin Demirtaş gibi popüler bir liderlikten yoksun olması, baraj riskinin ortadan kalkması gibi sebepler HDP oylarının erimesinde etkili oldu.

"Baraj riski olmayınca baraj motivasyonuyla HDP'ye oy veren bir miktar seçmenin daha rahat tercih yapabileceği, dolayısıyla uzaklaşma ihtimali olabileceğini öngörüyorduk" diyen Ruhavioğlu, cumhurbaşkanı adayı olmamasının HDP'yi konsolidasyon oluşturmada zorladığını ifade ediyor. Partinin başka bir cumhurbaşkanı adayını desteklemesinin kitlesini de oraya yakınlaştırdığını söyleyen Ruhavioğlu, analizini şöyle sürdürüyor:

"Daha önce HDP'nin kendi kitlesini CHP'ye yakınlaştırmış olması, CHP'ye oy verilebilir bir parti hüviyetini kazandırmış olması CHP'ye Kürtleri yakınlaştırdı. Bu da bazı Kürt seçmenlerin HDP'den uzaklaşarak oraya oy vermesini mümkün kıldı."

Batman'da oy kaybetti 

HDP'nin güç kaybettiği bölgedeki önemli kentlerden biri de Batman oldu. HDP, 2018 seçimlerinde dört milletvekili çıkardığı Batman'da bu kez üç sandalyeye sahip olabildi. AKP listesinde, ikinci sıradan seçimlere giren HÜDA PAR sözcüsü Serkan Ramanlı Batman milletvekili oldu. AKP bu şekilde Batman'dan iki milletvekili çıkardı.

Dicle Ünversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun da HDP'nin Kürt seçmen nezdindeki oy kaybının farklı sebepleri olduğu tespitini yapıyor. HDP'nin ittifak siyasetinin seçmen nezdinde tepki görmesinin en önemli nedenlerden biri olduğunu ifade eden Coşkun,özellikle TİP ile yaşanan liste pazarlıkları ve tartışmaların seçmeni olumsuz etkilediğini düşünüyor. HDP seçmenlerinin özellikle Türkiye'nin batısında başka partilere kaydığını belirten Coşkun, "Muhalefetle geliştirilen işbirliğinin HDP aleyhine muhalefetin lehine çalıştığı bu seçimlerde bir kere daha tescil edildi" diyor.

"HDP için çok ciddi tehlikeye işaret ediyor"

Doç. Dr. Vahap Coşkun, seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesinin HDP üzerinde negatif etki yarattığını düşünenlerden. Coşkun'a göre, barajın yüzde 10 olduğu dönemlerde HDP seçmeni ve yönetimi çok daha motive bir şekilde seçime hazırlanıyor ve HDP bazı kesimlerden stratejik oy alıyordu:

"Ancak baraj yüzde 7'ye düşünce hem HDP'de bir motivasyon bozukluğu meydana geldi hem de artık bu stratejik oyları da alamaz oldu. Elbette bu HDP için çok ciddi bir tehlikeye işaret ediyor. HDP'nen bu durumu dikkate alması gerekiyor. HDP'nin ayrıca başka sorunlara da temas etmesi gerekiyor. Örneğin aday belirleme yönteminin de seçmen nezdinden tepki gördüğüne dikkat çekmek gerekir. Kapsayıcı bir söylem geliştirme sorununun HDP'de halen devam ettiğinin altı çizilebilir. Dolayısıyla HDP bir bütün olarak hem seçim sonuçlarının muhasebesini yapmak hem de genel siyasetini gözden geçirmek gibi bir mükellefiyetle karşı karşıya. Aksi taktirde bu küçülme daha tehlikeli boyutlara varabilir."

Diyarbakır
DiyarbakırFotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Kürt seçmen belirleyici rolünü kaybedebilir mi?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçları Kürt seçmenlerin yıllardan beri Türkiye siyasetindeki belirleyici rolünü de tartışmaya açtı. HDP'nin Kılıçdaroğlu'na açık destek açıklamasına rağmen Erdoğan'ın yüzde 49'dan fazla oy alması, özellikle HDP'ye oy veren Kürt seçmenin siyasetteki kilit rolünü halen koruyup korumadığı sorularını da gündeme getirdi. Kürt Çalışmaları Merkezi Reha Ruhavioğlu'na göre Erdoğan'ın HDP'li Kürt seçmenin desteği olmadan aldığı oy oranının Kürtlerin Türkiye siyasetindeki belirleyiciliğini bir miktar zedelemiş oldu:

"Ancak şunu kabul etmek gerekiyor ki, Kürt seçmenin, HDP'li olmayan Kürt seçmenin önemli bir bölümü de Erdoğan'a destek vermiş. İkinci turda Erdoğan da Kürt seçmenin desteğine çok muhtaç, Kılıçdaroğlu da daha fazla Kürt seçmenin sandığa gitmesi, oy kullanması, onu destekmemesine muhtaç. Dolayısyla hala rolleri çok önemlidir diyebiliriz."

Doç. Dr. Vahap Coşkun ise Erdoğan'ın aldığı oy oranı ve seçimlerin ikinci tura kalması ile Kürt seçmenin kritik rol oynama iddiasının ciddi bir şekilde tökezlediğini düşünüyor. Seçim sonuçlarının da bu durumu doğrulamadığına dikkat çeken Coşkun'a göre, HDP'nin karar verici rol oynamadığı bu seçimlerde ortaya çıktı:

"Seçim sonuçları elbette HDP'nen iddialarını zayıflatan bir durumu gösteriyor. Ancak sorun sadece bununla da sınırlı değil. HDP'nin bir iddiası da seçimden sonraki dönemde parlamentoda belirleyici bir konumda olması. Buna göre, her iki ittifak parlamentoda çoğunluğu sağlayamayacak, dolayısıyla ittifakların herhangi bir tanesi bir yasal değişiklik yapmak istediğinde HDP ile işbirliği yapmak veya görüşmek zorunda kalacaktı. Ancak Cumhur İttifakı şu anda parlamentoda çoğunluğu sağlamış durumda, yani 301'in üzerine çıkmış durumda. Dolayısıyla HDP'nin parlamentoda oynamayı düşündüğü kritik rolde de çok ciddi bir aşınmanın olduğunu söylemek mümkün."

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?