1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Putin ilhak anlaşmalarını imzaladı

30 Eylül 2022

Rusya lideri Putin, Ukrayna’da işgal edilen dört bölgenin ilhakını öngören anlaşmaları imzaladı. Putin, bu bölgelerin artık Rusya’nın egemenliğinde olduğunu ve savunmak için her tür araca başvuracaklarını vurguladı.

https://p.dw.com/p/4HbCm
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'ya ait dört bölgenin katılım anlaşmalarına imza attı.
Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'ya ait dört bölgenin katılım anlaşmalarına imza attı.Fotoğraf: Dmitry Astakhov/Sputnik/REUTERS

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın doğusundaki Luhansk ve Donetsk ile güneyindeki Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya'ya katıldığını açıkladı. Kremlin Sarayında düzenlenen törende dört bölgenin Rusya'ya katılım belgelerini imzalayan Putin, "Bu, milyonlarca insanın iradesidir. Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijya'da yaşayanlar artık sonsuza dek bizim yoldaşlarımızdır” diye konuştu.

Ukrayna'nın Rusya kontrolündeki dört bölgesinde Rusya yanlısı yönetimlerin düzenlediği ve 27 Eylül'de sona eren beş günlük referandumlarda ezici çoğunluğun Rusya'ya katılımdan yana oy kullandığı açıklanmıştı.

Dört bölge lideriyle düzenlenen imza töreni öncesinde bir konuşma yapan Putin, Rusya'nın bu bölgeleri asla terk etmeyeceğini ve kendi egemenliğindeki toprakların bir parçası olarak bu dört bölgeyi savunma için "her tür araca başvuracağını” vurguladı.

İlhak süreci ve tartışmalı referandumlar

Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgeleri, Rusya’nın Kırım'ı ilhak ettiği 2014 yılında bağımsızlıklarını ilan ederek "halk cumhuriyeti” adını kullanmaya başlamış, Herson ve Zaporijya bölgeleri ise Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı Ukrayna'yı işgal sürecinde Rus kontrolüne geçmişti. Luhansk, Herson ve Zaporijya'nın büyük bölümü ile Donetsk'in yüzde 60'ı Rusya’nın kontrolünde bulunuyor.

Putin Ukrayna'ya saldırmadan kısa süre önce Luhansk ve Donetsk "halk cumhuriyetlerini” tanımış, hatta savaşa gerekçe olarak bu bölgelerdeki Rus kökenli sivil halkın savunulmasını göstermişti. Referandumlar sonrasında söz konusu bölgeler Rusya'ya katılım için başvuruda bulunmuştu. Putin bugün, ilhak edilen Zaporijya ve Herson'un da bağımsızlıklarını tanıyan kararnameye imza attı.

Putin, imza töreninde dört bölgenin Rusya yanlısı liderleriyle.
Putin, imza töreninde dört bölgenin Rusya yanlısı liderleriyle.Fotoğraf: Mikhail Metzel/AP Photo/picture alliance

Tartışmalı referandumlarda bölge halkına, "Bölgenizin Ukrayna'dan ayrılarak bağımsız bir devlet oluşturmasını ve Rusya Federasyonuna katılmasını onaylıyor musunuz?” sorusu yöneltilmişti. Dört bölge, Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım Yarımadası ile birlikte, Ukrayna topraklarının yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu alan, Rusya ile Kırım arasında bir kara koridoru oluşturması nedeniyle Moskova açısından büyük stratejik önem taşıyor.

Ukrayna'ya "müzakere masasına otur” çağrısı

Putin konuşmasında Ukrayna yönetimini, referandum sonuçlarına saygı göstermeye ve savaşı sona erdirmek için müzakere masasına oturmaya çağırdı.

Savaş ortamında ve Ukrayna anayasasına aykırı bir şekilde düzenlendiği için söz konusu referandumların uluslararası hukukta geçerliliği bulunmuyor ve referandum sonucu henüz hiçbir ülke tarafından tanınmadı. Rus parlamentosunun iki kanadı; Federasyon Konseyi ve Duma'da dört bölgenin Rusya'ya katılımı için oylamaların önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor.

Putin: Kuzey Akım'ı Anglo-Saksonlar havaya uçurdu

Putin konuşmasında Batı'ya yüklenmeye de devam etti, bu hafta Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında meydana gelen sızıntılardan ABD ve Batılı müttefiklerini sorumlu tuttu. Kuzey Akım hatları, Rus doğal gazını Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya taşımak üzere inşa edilmişti. Gerek Batılı ülkeler gerekse Rusya, aynı gün ortaya çıkarılan sızıntıların sabotaj olduğu inancını dile getirmişti.

Putin, Kuzey Akım hatlarındaki sızıntılarla ilgili olarak, "Yaptırımlar Anglo-Saksonlara yetmedi. Sabotaja başvurdular. İnanılması zor, ama Kuzey Akım uluslararası boru hatlarındaki patlamaları onların düzenlediği bir gerçek. Avrupa enerji altyapısını tahrip etmeye başladılar. Herkes bundan kimin kârlı çıktığını biliyor” iddiasında bulundu.

AP,rtr/BK,JD