1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Kıbrıs müzakerelerinde 3 kritik konu

Anke Hagedorn11 Eylül 2008

Kıbrıs Türk ve Rum liderleri, kapsamlı barış görüşmeleri için masaya oturdu. Müzakereler siyasi eşitlik, Türk askerinin durumu ve mülkiyet konularında düğümleniyor. Anke Hagedorn’un haberi

https://p.dw.com/p/FFwv
Kıbrıs Türk lideri Talat ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı ve Rum lideri Hristofyas, çözüm müzakerelerine başladı.
Kıbrıs Türk lideri Talat ve Kıbrıs Cumhurbaşkanı ve Rum lideri Hristofyas, çözüm müzakerelerine başladı.Fotoğraf: AP

Kıbrıslı Türk ve Rum liderler Mehmet Ali Talat ile Dimitris Hristofyas, kapsamlı barış müzakerelerine başlamak üzere bugün bir araya geldi.

Görüşme öncesinde Brüksel’de değerlendirmelerde bulunan, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği nezdindeki Rum Büyükelçisi Andreas Mavroyiannis, iki lider arasında son zamanlarda oluşan görece olumlu havanın önemine işaret etti:

“Olumlu bir beklenti içindeyiz, zira her iki tarafta da birbirini iyi tanıyor, ilerlemek için her iki taraf da siyasi isteklerini dayatmıyor. Bize gelince, çok daha önce uzlaşmaya varmış olsaydık, çok memnun olurduk.”

Ada’da, iki kesimli, iki bölgeli, federal bir devlet kurulması için çaba gösteriliyor. Ancak bu devletin başına kimin geçeceği konusunda taraflar farklı düşünüyor. Kıbrıs Türk lideri Mehmet Ali Talat, şu görüşü vurguluyor:

“Devlet başkanı, rotasyon ilkesine göre seçilecek. Yeni devlet, eşit haklara sahip bir federasyon olacak ve her iki halkın da siyasi olarak eşit hakları olacak.”

Rum tarafı farklı düşünüyor

Kıbrıs Rum tarafı ise, siyasi eşitlik konusunda farklı pozisyonunu koruyor. Rum Büyükelçi Mavroyiannis, siyasi eşitlik konusundan neyi anladıklarını şöyle ifade ediyor:

“Rum tarafı kesinlikle, bir devlet başkanı ve yardımcısının olacağı bir başkanlık sistemini tercih ediyor. 1960 yılında hazırlanan Anayasa’ya göre, Devlet Başkanı Rum tarafından, Başkan Yardımcısı da Türk tarafından seçiliyor. Bu aynen uygulanabilir.”

Bu konuda iki taraf arasında görüş birliği sağlanarak, icraat yeteneği olan bir hükümetin kurulması belirleyici olacak.

Adadaki Türk askeri ne olacak?

Türk ve Rum tarafları arasında tartışma yaratan diğer bir konu ise, Ada’daki Türk askerinin varlığı. Rum tarafının, Türk askerlerinin tümünün çekilmesi talebini, Talat reddediyor. Kıbrıs Türk lideri, “Sayının azaltılmasına evet, ancak geri çekilmesine hayır. Avrupa’da da yabancı birlikler bulunuyor, örneğin Almanya’da Amerika birlikleri konuşlanmış durumda. Ama her halükarda, bugüne kıyasla askerlerin sayısını azaltacağız” şeklinde konuşuyor.

Mülkiyet sorunu da, Ada’da çözüm bekleyen konular arasında bulunuyor. 1974’de Türkiye’nin askeri müdahalesinin ardından, her iki tarafta da bazı mülkler kanunlara aykırı bir şekilde satıldı, yeniden inşa edildi veya kullanıldı. O dönemde, yaklaşık 200 bin Rum ve 50 bin Türk, köylerini terk etmek zorunda kaldı. Geçen süre içinde Türkiye’den yaklaşık 80 bin kişi, Ada’nın kuzeyine yerleşti. Mavroyiannis için durum çok açık:

“Mülkiyet sorunu söz konusu olduğunda benim bakışım çok açık; kişilerin mülkiyet haklarına saygı gösterilmesi gerekiyor. Kıbrıs hükümeti hiç bir şekilde, her hangi bir Kıbrıslı’nın bu hakkının çiğnenmesini kabul edemez. 1974 yılındaki mülkiyet haklarına saygı gösterilmesi gerekiyor.”

Anlaşma, halkların onayına sunulacak

Verilen olumlu sinyallere rağmen, Kıbrıs sorununun çözümü için bu engellerin aşılması gerekiyor. Müzakerelerin sonunda ortaya çıkacak çözüm önerisi, Ada’nın her iki halkının da onayına sunulacak. Bu arada, Türkiye’nin nasıl bir tutum izleyeceği de merakla bekleniyor. Kıbrıs sorununun çözümü, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için öne sürülen şartlar arasında bulunuyor. Ancak olası Avrupa Birliği üyeliğine rağmen, Türkiye için Kıbrıs’dan vazgeçmek kolay olmayacak gibi görünüyor.