1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
MedyaKüresel

Kuş yuvadan uçuyor: Twitter’ın alternatifi var mı?

Sonya Angelica Diehn
11 Kasım 2022

Elon Musk’un Twitter’in CEO’su olmasıyla birlikte diğer platformlara göç başladı. DW, Mastodon gibi en popüler mikroblog alternatiflerini mercek altına aldı.

https://p.dw.com/p/4JMhs
Fotoğraf: Design Pics/PantherMedia/IMAGO

Elon Musk'ın CEO olmasıyla birlikte Twitter’dan ayrılanların sayısı 1 milyona ulaştı. Bu veri, Twitter’ı 44 milyar dolara satın alan Musk için pek de iyi bir gelişme değil: Kuşlar kafesten uçuyor.

Musk, devraldığı günden beri sosyal platform için öngördüğü değişimlere ilişkin tartışmalara yol açan paylaşımlarda bulunuyor. Kullanıcıların, ‘Mavi tik’ için 7.99 dolar ödemelerini istemesi bunlardan biri.

Ayrıca çok sayıda kullanıcı, Twitter’daki nefret söylemlerinde artış olduğundan şikayetçi. Sosyal medya analiz sitesi Dataminr, Musk'ın Twitter’ı satın aldığı 27 Ekim tarihinden itibaren ırkçı ve homofobik hakaretlerde artış olduğuna işaret ediyor.

Twitter'ın Güvenlik Sorumlusu Yoel Roth bile trol kampanyalarındaki artış konusunda uyarıda bulundu. Roth, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Twitter’ın politikaları değişmedi. Burada nefrete yer yok."

Musk’un satın almasıyla birlikte Twitter’daki hesaplarını kapatanların sayısı 1 milyona ulaşırken, yine yaklaşık bir milyon hesabın da askıya alındığı tahmin ediliyor.

237 milyon kullanıcısı olan bir sosyal medya platformu için bu oranlar çok da önemli değilmiş gibi görünüyor olabilir. Ama kimi uzmanlar bunun Twitter’dan kitlesel göçün henüz başlangıcı olduğunu söylüyor.

Elon Musk ise kısa süre önce yaptığı bir paylaşımda, "anlaşmanın duyurulmasından bu yana kullanıcı sayılarının dünya genelinde önemli ölçüde arttığını" iddia etti. Bununla birlikte Musk, "aktivist grupların" baskısı sonucunda reklam verenlerin ayrıldığı, bu nedenle şirketin gelirlerinde de düşüş yaşandığı bilgisini aktardı.

Mastodon ve Twitter
Fotoğraf: Davide Bonaldo/ZUMAPRESS/picture alliance

Peki Twitter’dan ayrılanlar nereye gidiyor? İşte en popüler ve gelecek vaat eden dört mikroblog platformu:

Mastodon

Şu sıralar spotların çevrildiği platformların başında Mastodon yer alıyor. Açık kaynaklı ve kar amacı gütmeyen bu platform, Twitter’da bulunan birçok özelliğe, kullanıcı dostu bir arayüze sahip.

Merkezi bir sosyal ağa değil. Kullanıcılar, hesaplarını kendi tercih edecekleri sunucuda oluşturabiliyor.

Mastodon’da paylaşımlara "toots" adı veriliyor. Bir "toots" için karakter sınırlaması 500, yani Twitter paylaşımlarındaki 280 karakter sınırlamasından daha fazla. Burada da hashtag, yani etiketle paylaşım yapılabiliyor. Kullanıcılar başkaların paylaşımlarını beğenip, yanıt yazabiliyor.

Alman yazılımcı Eugen Rochko, Mastodon’un kurucusu, aynı zamanda da tek çalışanı. Maaşı ve sunucu sağlayıcı ücretleri, kitlesel fonlama yoluyla ödeniyor.

Farklı sunucuların oluşturdukları ve kendi topluluk kurallarını koruyan ağlar, Mastodon adlı ağ federasyonunu oluşturuyor.

Time dergisine konuşan Rochko, sunucuların birlik oluşturarak nefret söylemini platformdan dışladıklarını söylerken, "Sanırım buna demokratik süreç diyebilirsiniz" demişti.

Mastodon, Musk’ın Twitter’ı satın alması sonrasında üye sayısında hızlı bir artış olduğunu açıklarken, günümüzde aktif üye sayısının 1 milyon 200 bin olduğunu duyurdu.

Bu platformu kayıt olmak kolay. Ancak hangi sunucuya kayıt olunabileceğine dair bir rehber yok. Bu, Twitter’a alışmış kullanıcılar için biraz kafa karıştırıcı olabilir.

Yoğun ilgi Mastadon’u yeni sınamalarla karşı karşıya getirmiş görünüyor. Kimi kullanıcılar, hesaplarının açılmasında gecikme olduğundan şikayetçi. Ayrıca farklı sunucuların, milyonlarca takipçisi olan yeni kullanıcıların oluşturacağı yoğun trafiği kaldırıp kaldırmayacağı ile ilgili de endişeler var.

Parler
Fotoğraf: Christoph Hardt/Geisler-Fotopress/picture alliance

Parler

Kanye West olarak tanınan ancak daha sonra ismini Ye olarak değiştiren rap sanatçısı, Parler adlı sosyal medya platformunu satın alma planlarını açıklamıştı.

Bu platform, ağırlıklı olarak sağ, muhafazakar görüşlüler arasında popüler.

2018 yılında kurulan Parler, ifade özgürlüğüne alan tanıma iddiasıyla faaliyet gösteriyor, içerik denetimi çok sınırlı. Pek çok platformda yasaklı olan kullanıcılar buraya dahil olmuş durumda.

Ocak 2021’de ABD Kongre Binası'na yapılan saldırının koordine edilmesine yardımcı olduğu gerekçesiyle pek çok şirket bu platform ile çalışmayı bırakmış, uygulamalardan da çıkartılmıştı.

Platform, Mayıs 2021'de içerik filtreleri kullanmaya başladı.

Tıpkı Twitter’da olduğu gibi başka kullanıcıları takip edebiliyor, bin karaktere kadar paylaşımlar yapabiliyorsunuz. Çok sayıda ABD’li muhafazakar bu platformda aktif.

Sağ eğilimine rağmen Parler, Donald Trump’ın “Truth Social” adlı platformundan daha bağımsız olarak tanımlanabilir.

Tumblr

2007’de kurulan Tumblr, mikroblog sahnesinde bir tür emektar bir platform olarak görülüyor. Multimedya ve küratörlüğe verdiği önemle çok sayıda ilginç topluluğa ev sahipliği yapıyor.

Hantal olmakla eleştirilen Tumblr, özellikle Z kuşağına hitap ediyor. Yeni kullanıcılarının yarısından fazlasının Z kuşağından olduğu belirtiliyor.

Tumblr gibi, 2005 yılında kurulan Reddit de emektar mikroblog platformlarından. Reddit, aslında bir mikroblog platformundan ziyade bir sosyal haber toplayıcısı olarak da tanımlanıyor. Ancak ikisi arasındaki sınırların çok bulanık olduğu da bir gerçek.

Jack Dorsey
Jack DorseyFotoğraf: Joe Raedle/Getty Images

Bluesky

Twitter’ın kurucularından ve eski CEO’su Jack Dorsey’e ne olduğunu merak edenlerin Bluesky’a bakmaları yeterli. Çünkü Dorsey, bir süredir Bluesky’ı geliştirmekle meşgul.

Kâr amacı gütmeyen bir Twitter yan ürünü olarak 2019'da geliştirilmeye başlanan bu uygulama şu anda test sürecinde, hazır olduğunda açık beta formuna geçecek.

İnternet sayfasında, merkezi olmayan sosyal ağ protokolünün hazırlanmakta olduğu belirtilirken, sosyal ağlar için yeni bir zemin inşa ettiklerine dikkat çekiyorlar. Ayrıca, kullanıcılara tecrübe etmek istediklerini tercih etme seçeneği sunmayı hedeflediklerini aktarıyorlar.

Bu umut verici görünse de, uygulamanın halka açılmasını bekleyip görmek gerekecek.