1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zengin Almanya'nın yoksul insanları

Bettina Stehkämper
21 Aralık 2023

Almanya'da da giderek daha fazla insan yoksulluğa sürükleniyor, hatta bazıları evlerini kaybediyor. Alman hükümeti, 2030 yılına kadar evsizliğin üstesinden gelmeyi öncelikli hedeflerinden biri olarak belirledi.

https://p.dw.com/p/4aP8N
Almanya'nın Düsseldorf kentinde bir dilenci
Fotoğraf: Rupert Oberhäuser/picture alliance

Bazıları yarım saat önceden geldi.Başkent Berlin'deki evsizler,her çarşamba Tabor Kilisesinin ön bölümünde yiyip içebiliyor, ısınabiliyor ve buradaki tuvaletleri kullanabiliyor. Kilise cemaati, yakın gelecekte evsizlere sıcak yemek de ikram etmek istiyor. Birçok evsizin önceki geceyi burada geçirdiği, içerideki kokudan anlaşılıyor. Kilise, 30 yıldır haftada bir kez evsizler için yatacak yer sağlıyor. Ortalama kırk kişi, geceyi kilisenin giriş bölümünde geçiriyor. Bazen bu sayı altmışa kadar çıkıyor. İki gönüllü doktor da evsizlere sağlık hizmeti veriyor.

59 yaşındaki Sabine Albrecht, Tabor Kilisesinin papazı:

"Başka kurumların yardım faaliyetinden yararlanamayanlar da buraya geliyor. Bazıları çok perişan durumda. Geceyi burada geçirenler ile çarşamba günkü kahve ikramına gelenlerin çoğu farklı kişiler. Doğu Avrupa kökenliler ağırlıkta. Bazıları kaçak işlerde çalışıyor. Çoğunun bağımlılık, şiddet eğilimi ve akıl hastalığı gibi sorunları var. Hatta müdavimlerimizden biri, tam yirmi yıldır buraya geliyor. İki daimî misafirimiz ise maalesef vefat etti."

Tabor Kilisesi'nin papazı Sabine Albrecht
Tabor Kilisesi'nin papazı Sabine Albrecht Fotoğraf: Bettina Stehkämper/DW

Margot Moser, Berlin'de evsizlerin kilisede gecelemesinin organize edilmesine yardımcı olan gönüllülerden. 79 yaşındaki mahalle sâkini, diğer yirmi gönüllüyle birlikte burada uzun yıllardır aktif olarak görev üstleniyor. Oysa kendisi de son derece kısıtlı bir bütçeyle geçinmek zorunda. Maddi zorlukların ne demek olduğunu yakından bildiği için, yardıma muhtaç insanlara destek olmanın kendisini daha fazla motive ettiğini söylüyor.

Peki bu insanlar, sokaklara nasıl düşüyor? Moser, gözlemlerini şöyle anlatıyor:

"Bazılarınınki tamamen aptallık. Oturdukları evlerinden çıkıp partnerlerinin yanına taşınıyorlar. Bir süre sonra anlaşamayıp ayrılıyorlar ve kendilerini bir anda sokakta buluyorlar. Evsiz kalanların çoğu, bir daha kolay kolay ev bulamıyor."

Evsizlerle ilgili çelişkili veriler

Almanya'daki acil konut yardım hizmetleri ve tesislerinin ulusal çatı kuruluşu olan Evsizlere Yardım için Federal Çalışma Grubu (Bundesarbeitsgemeinschaft Wohnungslosenhilfe) Genel Müdürü Werena Rosenke, "Evsizlik ciddi bir toplumsal sorun. Bunun başlıca nedeni ise uygun fiyatlı konut eksikliği" diyor.

Kuruluşun 2022 yılı verilerine göre Almanya'daki evsiz sayısı 607 bin. Bunların yaklaşık 50 bini, sürekli bir barınaktan yoksun ve sokaklarda yaşıyor. Federal İstatistik Dairesi ise sadece evsiz barınaklarında yaşayan veya buralarda kaydı bulunanları esas aldığından 372 bin 60 kişiyi resmî olarak evsiz kabul ediyor.

Berlin'de evsizlerin köprü altında kurduğu çadırlar
Berlin'de evsizlerin köprü altında kurduğu çadırlar Fotoğraf: Anna Widzyk/DW

Federal İstatistik Dairesinin verilerinin düşük olmasınının temel nedenlerinden biri de farklı sayım ve kayıt yöntemlerinin uygulanması. Federal Çalışma Grubu, evsizleri belirli bir tarih aralığı için değil yıllık bazda kaydediyor. Ayrıca "gizli evsizler" olarak da nitelendirilen ve kendi evi olmayıp akraba veya arkadaşlarının evinde kalan insanları da sayıma dahil ediyor.

Evsizliği erken safhada önlemek

Genel Müdür Werena Rosenke'ye göre, istatiksel veriler yerine çok daha öncelikli bir konuya odaklanılması gerekiyor:

"Burada asıl önemli olan, evsizliğin erken safhada önlemesi. Öncelikle insanların, evlerini kaybetmelerini engellemeliyiz. Birçoğu, konut yardımı ya da vatandaşlık ödeneği gibi sosyal yardımlara nasıl başvurabileceklerini bile bilmiyor. Örneğin yerel yönetimlerin, evsiz kalanların pahalı otel ya da diğer konaklama masraflarını karşılamak etmek yerine, biriken kira borçlarını üstlenmesi çok daha ucuza mal olacaktır."

Genel Müdür Werena Rosenke
Genel Müdür Werena RosenkeFotoğraf: Bernhardt Link

Werena Rosenke, evsizliği engelleyecek hızlı, etkin ve düşük maliyetli birçok alternatif çözüm yolunun bulunduğunu kaydediyor. Örneğin, ev sahiplerinden ve inşaat firmalarından konut satın alınarak ya da metruk haldeki kullanılmayan binaların tadilatttan geçirilerek sosyal konutlara dönüştürülmesi mümkün. Zira astronomik kira artışlarını ve evsizliği önlemenin en etkin yollarından olan sosyal konutların sayısı son yıllarda hızla azalıyor.

Hükümet yılda 100 bin sosyal konut hedefliyor

Alman hükümeti, 100 bini sosyal konut olmak üzere yılda 400 bin yeni konut inşa etme hedefi koymuştu. Ancak halihazırda bu hedeflerin çok gerisinde kalındı. Werena Rosenke'ye göre, bu zaten mütevazı bir hedefti:

"Hükümetin yılda 100 bin sosyal konut vaadi bile uygun fiyatlı konut eksikliğini gidermek için zaten yeterli olmayacak. Sosyal konutlara ek olarak yılda en az 100 bin ucuz konuta daha ihtiyaç var."

Rosenke, hedefler ve gerçekler arasındaki uçuruma da dikkat çekiyor:

"Son yıllarda sadece 25 bin civarında yeni sosyal konut inşa edildi. Bırakın artışı, sosyal taahhütlerin sona ermesi nedeniyle sosyal konut stokunda oluşan azalma bile telafi edilemiyor. Sosyal konut inşaasında özellikle evsizler için sabit kotaların belirlenmesi gerekir. Zira bu kişiler, önyargılar nedeniyle evsahipleri tarafından çoğu zaman potansiyel kiracı olarak bile görülmüyor."

Berlin'in refah düzeyi yüksek Charlattonburg semtindeki bir evsiz sokakta uyuyor
Berlin'in refah düzeyi yüksek Charlattonburg semtinden yansıyan bir manzara Fotoğraf: Markus C. Hurek/dpa/picture alliance

Çeşitli kurum ve kuruluşların yanı sıra sivil toplum temsilcilerinin de yer aldığı "Evsizlik Yürütme Komitesi" adlı oluşum, tüm bu konularda hükümetle diyalog halinde. Koalisyon hükümeti, bir eylem planı ortaya koyarak 2030 yılına kadarAlmanya'da evsizlik sorunu sona erdirmeyi hedefliyor. Bu planın, 2024 baharında kabine tarafından kabul edilmesi bekleniyor. Ancak planın federal eyaletler ve yerel yönetimler tarafından uygulanması yıllar alabilir.

Rosenke, yasalarda yapılacak bazı değişikliklerle daha hızlı ve etkin çözümler geliştirilebileciğini savunuyor:

"Örneğin, birikmiş kira borçlarının ödenmesi halinde, bugüne kadar olduğu gibi sadece kira sözleşmelerinin olağanüstü fesih hakkı değil, aynı zamanda olağan fesih de yasaklanmalıdır. Ancak bu konuda ciddi bir siyasi irade eksikliği söz konusu."

DW Türkçe'ye sansürsüz nasıl ulaşabilirim?