1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İsveç'in NATO üyeliği TBMM'de kabul edildi

23 Ocak 2024

TBMM, İsveç'in NATO üyeliğini 287 oyla onayladı. Muhalefet partileri iktidarı tutarsız dış politika uygulamakla suçlarken, bazı partiler "hayır" oyu kullandı.

https://p.dw.com/p/4bb5M
TBMM Genel Kurulu NATO'yu görüşüyor
TBMM Genel Kurulu NATO'yu görüşüyorFotoğraf: Gülsen Solaker/DW

İsveç’in NATO’ya katılımı protokolü TBMM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada kabul edilirken bundan sonraki süreçte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzası ve Resmî Gazete aşamaları beklenecek.

Başta İsveç ve ABD olmak üzere İttifak ülkelerinin aylardır beklediği onay TBMM Genel Kurulu’nun Salı günkü oturumunda geldi. Böylelikle İsveç’in üyeliği için onay vermeyen NATO üyesi olarak sadece Macaristan kaldı.

İsveç'in NATO'ya üyeliğine ilişkin protokol, Meclis Dışişleri Komisyonu'nun gündemine ilk olarak 16 Kasım'da gelmişti. Protokol Dışişleri Komisyonu'nda 26 Aralık'ta kabul edilmişti.

Oylamaya 346 milletvekili katılırken, 287 "kabul" oyu, 55 "ret" oyu ve 4 "çekimser" oy kullanılması sonucunda İsveç'in NATO'ya katılım protokolü oy çokluğuyla yasalaşmış oldu.

İsveç’in NATO üyesi olmasına Cumhur İttifakı'ndaki AKP ve MHP onay verirken, CHP ve DEVA da "evet" oyu kullandı. İYİ Parti ve Hüda-Par protokole "hayır" derken, Saadet Grubu'ndaki Saadet Partisi "hayır" Gelecek Partisi ise "evet" oyu kullandı. DEM Parti milletvekillerinin çoğunun oylamaya katılmadığı gözlenirken, katılanlar ise "hayır" oyu verdiklerini açıkladı.

Genel Kurul’un İsveç oturumu yaklaşık 4 saat 15 dk sürdü. 

İlk tepkiler İsveç ve ABD'den

Onayın ardından ilk tepkiler İsveç ve ABD’den geldi. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson x hesabından yaptığı paylaşımda TBMM'nin onayı ile NATO üyeliğine bir adım daha yaklaştıklarını belirtirken, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake ise bu onayın İsveç, Türkiye ve tüm NATO için çok iyi bir hamle olduğunu söyledi.

Süreçte şimdi gözler bir taraftan Erdoğan’ın onayına ve Resmî Gazete’ye çevrilirken, diğer yandan da Türkiye'nin çok istediği F-16 uçaklarının modernizasyonu ile ilgili gelişmelerin nasıl seyredeceğinde.

Finlandiya'nın NATO'ya katılım protokolü Meclis Dışişleri Komisyonu'nda 23 Mart 2023'te, Genel Kurul'da 30 Mart'ta onaylanırken, Erdoğan tarafından imzalanmasının ardından Resmî Gazete'de 1 Nisan 2023'te yayımlanmıştı.

Erdoğan 14 Aralık'ta ABD Başkanı Joe Biden ile telefon görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Biden'ın kendisine İsveç'in NATO üyeliğinin TBMM'de kabul edilmesi halinde Türkiye'nin istediği F-16'ları Kongre'den geçireceğini söylediğini belirtmişti.

AKP: "NATO genişlemesini destekliyoruz"

Protokol görüşmelerinde iktidar adına konuşan TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Fuat Oktay Türkiye'nin NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip ve operasyonlarına en fazla destek sağlayan ilk beş üye arasında olduğunu söyleyerek, NATO'nun güçlü ve etkin caydırıcılığa sahip kalmasının Türkiye'nin siyasi ve askerî öncelikleri arasında olduğunu belirtti. 
Oktay, "Bu çerçevede, NATO'nun genişlemesini hem ittifakın gücünü ve caydırıcılığını artıracağı hem de ülkemizin de faydalanacağı bir güvenlik ve istikrar alanı oluşturduğu için desteklemekteyiz" dedi.

CHP: “Erdoğan iç politika şovu yapıyor”

Oylamada protokole "evet" diyen CHP adına ilk konuşmayı İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı yaptı. Salıcı dünyanın en güçlü ekonomilerinin bulunduğu bir ittifakın dışında kalmanın maliyetli olacağını söyleyerek, gerginliklerin savaşla değil diplomasiyle çözümlenmesinin ve bu çerçevede NATO'nun caydırıcı gücünün önemli olduğunu kaydetti.
İsveç’'n Filistin'i tanıyan bir ülke olduğunu hatırlatan Salıcı, İsveç'in NATO üyeliği gündeme geldiğinde diplomaside görülmeyen bir üslupla en başta kapıların kapatıldığını, ancak bu "asla evet demeyiz" tavrının başından beri sorunlu olduğunu belirtti.

Salıcı şunları kaydetti:

"Önce Erdoğan çıkıyor, iç politika için şovunu yapıyor. Ama geride bir diplomasi yürüyor ve sonuca ulaşıyor. Yabancılar buna önce şaşırıyordu ama artık onlar da alıştılar. Erdoğan için 'bir dediği diğerini tutmayan güvenilmez birisi' diyorlar."

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ise ABD yönetimi ve Türkiye'deki iktidarın karşılıklı hatalarıyla ülke güvenliğinin büyük bir zafiyet içine sokulduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:

"Eğer müttefiklik hukuku diye bir şey varsa ABD'den beklentilerimiz açıktır. Hakkımız olan, parası ödenmiş ama el konmuş durumdaki 6 adet F-35 yeni nesil savaş uçağımız derhâl hava kuvvetlerimize teslim edilmelidir. Türkiye ortağı olduğu ve 1,4 milyar dolar yatırdığı F-35 Programı'na yine dâhil edilmelidir."

Saadet grubu ikiye bölündü

İsveç için yapılan görüşmelerde parti grupları adına söz alan milletvekilleri lehte ya da aleyhte görüşlerini belirttiler.
İsveç'in NATO üyeliği nedeniyle Saadet Partisi Meclis Grubu'nda görüş ayrılığı ortaya çıktı. TBMM Genel Kurulu'nda; Gelecek Partili İsa Mesih Şahin "kabul" oyu kullanacaklarını açıklarken; Saadet Partisi'nden Mustafa Kaya ise "ret" oyu kullanacaklarını söyledi. Böylece Gelecek Partisi'nin katılımıyla kurulmuş olan Saadet Partisi Grubu fiilen İsveç konusunda ikiye bölünmüş oldu.
Şahin konuşmasında Türkiye’nin önümüzdeki dönemde bölgede ve uluslararası arenada yalnızlaşmaması ve dışlanmaması adına Gelecek Partisi olarak İsveç'in NATO üyeliğine karşı çıkmadıklarını bildirdi.

Saadet grubu adına ikinci konuşmayı yapan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya ABD'ye F-16'larla ilgili güven olamayacağını söyleyerek, "Hayır diyebilmek çok önemlidir, 'hayır' demek iradeyi kendi ellerinde tutabilmektir" diye konuştu. Kaya, Erdoğan'ın İsveç'e yönelik eski eleştirilerini hatırlatarak o günden bugüne hangi değişikliklerin olduğunu da sordu ve "Kapalı kapılar ardında verilen sözlerin hiçbir anlamı yoktur. İrade bu millette ve bu milletvekillerindedir" dedi.

İYİ Parti: Ne oldu da değiştiniz?

İYİ Parti adına konuşan Grup Başkanı Ankara Milletvekili Koray Aydın, parti olarak bu protokole onay vermeyeceklerini söyleyerek, "Bu karar dönüşü olmayan bir karardır. Türkiye bir kez evet dedikten sonra elindeki tüm müzakere ve pazarlık olanaklarından yoksun kalacaktır" dedi. ABD ve İsveç'in vaatleri ve sözlerinin onay için yeterli olmadığını da belirten Aydın, ilkesel olarak NATO genişlemesine karşı olmadıklarını ama Türkiye'ye yapılan her türlü dayatmaya karşı olduklarını kaydetti. Aydın, "Somut adımlardan ziyade sözler ve vaatler üzerinden oluşturulan dış politika iyi niyetin suistimaline açıktır" derken, Erdoğan'ın daha önce yaptığı eleştirilerden neden geri adım attığını "Ne oldu da değiştiniz?" diyerek sordu.

İYİ Part'’nin ikinci konuşmacısı Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, iktidarı eleştirerek "dün söylediğini bugün inkâr edenlerin" peşinden gitmeyeceklerini söyledi ve protokole hayır diyeceklerini ifade etti. AKP'nin sığınmacı politikasını da sert bir dille eleştiren Zorlu, "Türkiye'ye karşı stratejik göç mühendisliği" yapıldığını kaydetti. Güney sınır hattında bir "terör hattı" oluştuğunu söyleyerek bu sorunun artık taşınamaz olduğunu belirten Zorlu, parti olarak NATO'nun genişlemesini önemli bulmakla beraber Türkiye'nin saygınlığı ve çıkarlarının daha önemli olduğunu, İsveç'in taahhütlerinin karşılanmasında ciddi bir yol alınamadığını belirtti. Zorlu, İsveç'in Türkiye'nin kendisinden iadesini istediği kişileri teslim etmediğini de söyleyerek, "İsveç terör suçlularının iadesi konusunda hangi adımları attı? Bunu merak ediyoruz ve bir kez daha soruyoruz. Komisyonda da bunu sorduk ve aldığımız yanıt 'sıfır' oldu” diye konuştu.

MHP: "Taleplerimiz karşılık buldu"

Protokole onay veren MHP adına konuşan Erzurum Milletvekili Kâmil Aydın Türkiye'nin "endişe, beklenti ve taleplerinin karşılık bulduğunu ve bulmaya devam ettiğini" söyleyerek, şöyle konuştu:

"Terörle mücadele ve kutsal değerlerimize yönelik hakaretlerle ilgili kanuni ve anayasal değişiklikler yapılmıştır, yapılmaya devam etmektedir. Öte yandan, savunma sanayisi ürün taleplerimize yönelik uygulanan ambargoların kaldırılması ve dahası savunma sanayisi ürün ticaretini kolaylaştırıcı önlemlerin alınması da etkinleştirilmiştir."

Aydın bu gibi nedenlerle İsveç’in üyeliğine evet diyeceklerini kaydetti.

DEM Parti: "Türkiye 1,5 yıl önceyle aynı noktada"

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar da kendisinin daha önce İsveç'te yaşadığını hatırlatarak, Türkiye'nin önce 32 ardından 72 kişinin iadesini istediğini ama bu isimlerin bazılarının daha sonra zaten ölmüş olduğunun fark edildiğini, bazılarının ise İsveç vatandaşı olduğunu söyleyerek, bu süreçte Ankara'nın ne istediğinin anlaşılamadığını kaydetti

Çandar, F-16'ların onayının ABD'den geçip geçmeyeceğinin de şu an için bilinmediğini belirterek, "Biz 1,5 yıl önce neredeysek Türkiye olarak taleplerimizin karşılanmasında aynı noktada duruyoruz" diye konuştu.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit ise iktidarı İsveç'ten istenen taahhütlerle ilgili eleştirerek AKP'nin "Kürt sorununu içerde demokratik yöntemlerle çözmek yerine İsveç ile ilgili meseleye Kürtleri kattığını ve at pazarlığı diplomasisi yaptığını" söyledi.

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl ulaşabilirim?

   

 

 

DW-Korrespondentin Gülsen Solaker
Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.