1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
İklimTürkiye

İklim Zirvesi'nde süreç yavaş ama her adım önemli

DW Mitarbeiterin l Kommentatorin, Umweltredaktion Louise Osborne
Louise Osborne
7 Kasım 2022

İklim aktivisti Greta Thunberg bu seneki İklim Zirvesi'ne “yeşil aklama“ eleştirisi getirerek katılmıyor. DW’den Louise Osborne, konferansta sorunlar olmasına rağmen, her bir adımın önemli olduğunu belirtiyor.

https://p.dw.com/p/4J8iT
Ägypten | UN-Weltklimakonferenz COP27 in Scharm el Scheich
Fotoğraf: Gehad Hamdy/dpa/picture alliance

Greta Thunberg'i şahsen ilk gördüğümde, beyaz bir duvara dayanmış, bacak bacak üstüne atmış şekilde tek başına oturuyordu. "İklim için okul grevi” pankartı yanında duruyordu. 2018 yılında Polonya'nın Katowice kentinde gerçekleştirilen COP24 iklim konferansındaydık. O zamanlar bu genç aktivisti çoğu kişi tanımıyordu.

Cop26 - Schottland Glasgow Friday for Future - Klimaaktivistin  Greta Thunberg
İklim aktivisti Greta ThunbergFotoğraf: Ewan Bootman/NurPhoto/IMAGO

Bundan bir yıl sonra, Madrid’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) iklim zirvesinde ise Greta’nın yanına yaklaşmak mümkün değildi. Gazetecilerle, konferans delegeleriyle çevrelenmiş, herkes onunla fotoğraf çektirmek için yarış halindeydi. Bundan üç yıl sonra ise Greta Thunberg Mısır'ın tatil beldesi Şarm el-Şeyh'te başlayan iklim zirvesine “yeşil aklama” (greenwashing) eleştirisi getirerek katılmayacağını belirtti. Thunberg, Cop zirvelerinde liderlerin çevre dostu görünmeye çalışarak "yeşil aklama" yaptığını savundu.

Gezegene zarar verme pahasına kâr etmek

Haklı. COP uluslararası iklim konferansı,  "yeşil aklamaya” geniş bir alan sağlıyor. Hükümetler karbon salınımlarını azaltmak için önemsiz taahhütlerde bulunuyor, foon sağlıyor, henüz hiç belli olmamasına rağmen kendilerini iklim değişikliyle nasıl mücadele ettikleri üzerinden kutluyorlar. Gezegene zarar verme pahasına milyar dolarlarca kâr eden şirketler ise net sıfır karbon hedefine ulaşmak için aldıkları minimum önlemleri gösterme şansı buluyor.

Bir de sinir bozucu şekilde yavaş süren müzakereler var. Orman yangınları ormanları tahrip ediyor, evleri yıkıyor, sıcak hava dalgaları binlerce insanı öldürüyor, seller insanları yıkıp geçiyor ancak iklim müzakerecileri büyük salonlarda oturup, gezegenin ısınmasına neden olan fosil yakıt emisyonlarının nasıl kesileceğine yönelik anlaşmanın her paragrafın tek tek her kelimesini tartışıyor.

COP iklim konferansınlarının son dördüne katıldım. 2015’te Paris’te gerçekleştirilen ve Paris Anlaşması’nın ortaya çıktığı,  dünyanın sanayi öncesi seviyelerin 1.5 C derece üzerinde ısınması için hedeflenen karbon emisyonlarını azaltma taahhütlerinin verildiği tarihten beri. Ancak ülkeler yine ve yeniden acilen gereken adımları atma konusunda başarısız oldu.

Bu seneki rapor 2,8 derece ısınma tahmin ediyor

Bu yıl açıklanan "Birleşmiş Milletler Emisyon Farkı 2021 Raporu”, mevcut politikalarla gezegenin 2,8 derece ısınacağı yönünde tahminde bulundu. Bu, zaten deneyimlemeye başladığımız şiddetli hava koşulları göz önünde bulundurulduğunda oldukça yüksek. Ancak ilk etapta verilen taahhütlere bağlı kalsaydık yaşanacak olan ısınmadan da düşük. BM, 2016 raporunda 3,4 derece ısınma tahmininde bulunmuştu. Fark fazla değil ve yavaş ilerliyor ancak bir ilerleme var ve doğru yönde.

Problemlere rağmen bu tür uluslararası iklim zirveleri şeffaflık ve hesap verilebilirlik alanı sağlıyor. Kapalı kapılar ardında gerçekleştirilenler açıkça buraya getiriliyor. Hükümetler emisyon azaltma konusunda kamusal taahhütlerde bulunuyorlar, izlenebilir ve denetlenebilir finansal bilgiler paylaşıyorlar. Sivil toplum kuruluşları ise ülkelerin ne yapıp ne yapmadığını tetkik edebilir, buna göre harekete geçebilirler.

Konferanslar aynı zamanda on binlere delegeyi bir araya getiriyor. Dünya çapından 30 binden fazla hükümet, iş dünyası, sivil toplum kuruluşu temsilcisi bu sene Mısır'da gerçekleştirilen zirveye katılıyor, iklim sorunu konusunda fikirler ve çözümler paylaşılıyor.

Bu tür yüz yüze buluşmalar bir tür güven temeli tesis ediyor. Gelişmekte olan ülkeler sesini duyurabiliyor, yapmak zorunda oldukları değişiklikler için ya da iklim değişikliğinin etkileriyle yaşayabilmek için finansal destek topluyorlar. Bunu zengin ülkelerin temsilcilerinin gözüne bakarak yapmak da faydalı.

İklim değişikliği hızlanıyor, etkileri her geçen gün daha şiddetli bir şekilde hissediliyor. Hükümetler acilen harekete geçmeli. Küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama şansı kaçmak üzere. Küresel iklim konferansları bütün cevapları veremiyor ancak insanlık önemli iklim hedeflere onlar sayesinde ulaşabilme şansına sahip.