1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
FelaketTürkiye

Enkaz dökümüne dava: Afet atığı üzerinde çocuklar oynuyor

20 Nisan 2023

Hatay'da enkaz döküm alanlarında ciddi riskler olduğunu tespit eden Hatay Barosu ile çevre ve sağlık örgütleri kentte enkaz dökümüne dair yürütmeyi durdurma davası açtı.

https://p.dw.com/p/4QMX5
Hatay'daki enkaz döküm alanı
Hatay'daki enkaz döküm alanıFotoğraf: DHA

"Enkaz kaldırma işlemi iddia edildiği gibi kural ve kanunlara uygun yapılmıyor. Samandağ'daki çadırkentin yanına yapılan bir döküm alanı var. Çadırkentteki çocuklar bu döküm alanını oyun sahası yapmış. Üzerinde oyun oynuyorlar."

DW Türkçe'ye konuşan Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Ecevit Alkan, bu nedenle çevre ve sağlık örgütleriyle birlikte dün kentte enkaz dökümüne dair yürütmeyi durdurma davası açtıklarını söylüyor ve ekliyor:

"Davayı açanlar olarak hepimiz depremzedeyiz."

Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki buçuk ay zaman geçmesine rağmen depremde ağır hasar alan Hatay'da enkaz kaldırma çalışmalarının sadece yüzde 9'u tamamlandı.

Depremin enkazı hiçbir önlem alınmadan belirlenen alanlara taşınıp üst üste yığılmaya devam ediyor.

"Kural ve kanunlara uygun yapılmıyor"

Hafriyat işini yapan Valilik

Enkaz kaldırma işlemleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı'nın (AFAD) koordinasyonunda ilgili valilikler tarafından gerçekleştiriliyor.

Hatay Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne açılan davada davacılar Hatay Barosu, Çevre Mühendisleri Odası, Türk Tabipleri Birliği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Çevre ve Tüketiciyi Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Antakya Çevre Koruma Derneği, Hatay İli Antakya, Samandağ, İskenderun İlçeleri Kültür, Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği'nden oluştu.

Hakkında dava açılan kurumlar ise Hatay Valiliği ve Hatay Büyükşehir Belediyesi.

Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Ecevit Alkan
Hatay Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Ecevit AlkanFotoğraf: Privat

Avukat Alkan, yıkım ruhsatı için normal şartlarda yetkinin büyükşehir belediyesinde olduğunu, olağanüstü hal ile bu yetkinin belediyeden alınarak valiliklere verildiğini ifade ederek "Biz bunu belgelemek için büyükşehir belediyesini de davalı olarak gösterdik. Aslında hafriyat işini yapan valilik ama döküm alanlarını izlemesi ve bu alanların kontrolünü sağlaması gereken büyükşehir belediyesi" diye konuşuyor.

Hazırlanan dava dilekçesinde Hatay'ı ağır bir biçimde etkileyen 6 Şubat depremleri sonrasında Hatay ili bazında zeytinlik bölgelerinin ve yerleşim alanlarının, hastanelerin, çadırkentlerin, konteynırların, yaşam alanlarının, ibadet yerlerinin ve sulak alanların, ayrıştırılmamış doğal afet yıkıntı atıklarının döküm alanı olarak belirlenmesine ilişkin idari işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması, ardından duruşmalı yargılama neticesinde iptali talep edildi.

Karar birkaç güne çıkacak

Alkan, mahkeme heyetinin birkaç gün içinde toplanıp yürütmeyi durdurma ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar vermesi gerektiğini söylüyor.

Peki kentte enkaz döküm alanlarıyla ilgili ne gibi sorunlar yaşanıyor?

Ecevit Alkan, Hatay'daki enkaz döküm alanlarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Eyyüp Karahan tarafından açıklandığını belirterek ekliyor:

"Dedi ki biz çevreye duyarlı, vatandaşın ekonomik haklarını koruyacak bir plan yaptık, işimizi dört dörtlük yapacağız, kural ve kanunlara uyacağız. Ama hiçbirine uyulmadı."

Üstü açık kamyonlarla taşınıyor

Enkaz kaldırma aşamasında normalde uzman ekiplerin gidip yerinde ayrıştırma yapması gerektiğini belirten Alkan, enkazın içinde vatandaşın parası, altını gümüşü ya da elektronik eşyasının da olduğunu ayrıca kokmuş çürümüş sebze meyve eve etin ya dazehirli kimyasallar, ilaçlar, yağlar gibi tehlikeli maddelerin de vahşi depolama alanlarına taşındığını anlatıyor.

Uygun ayrıştırma yapılmayan afet atığının taşımasının da uygun şartlarda yapılmadığına işaret eden Alkan, "Kamyonların üstü açık, sağından solundan demirler sarkıyor, çok kötü kokan sular akıyor. Depolama da üst üste yığıntı şeklinde. Hiçbir güvenlik önlemi alınmıyor" diyor.

Hatay'da yapılması gereken enkaz kaldırma çalışmasının sadece yüzde 9'unun tamamlandığını aktaran Alkan, bu konuda şeffaf bir bilgilendirme de yapılmadığını, çalışmaların bitimi için belli bir tarih verilmediğini, yetkililerin 'hızlı bir şekilde tamamlayacağız' demekle yetindiğini söylüyor.

Hatay'da enkaz yığınları sağlık için tehlike oluşturuyor
Hatay'da enkaz yığınları sağlık için tehlike oluşturuyor Fotoğraf: Anwaltskammer von Hatay

18 döküm alanında sorunlar tespit edildi

Dava dilekçesinde de afet atığının "Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği"ne aykırı bir şekilde tehlike atıklar ayrıştırılmadan toplandığı ifade ediliyor.

Dilekçede Hatay'da tespit edilen 18 enkaz döküm alanına ilişkin bilgiler yer alıyor.

Buna göre Hatay Samandağ Yeşilköy Mahallesi'nde döküm alanlarının tamamı çitlerle kapatılmazken, bu alanların yerleşim yerlerine yakın olduğu, giriş çıkış yapan kamyonların tartıya tabi tutulmadığı, alanda sulama yapan bir araca rastlanmadığı tespit edildi.

Samandağ-Çiğdede Mahallesi'ndeki döküm alanının Mileyha Kuş Cenneti ve karetta karetta kaplumbağalarının üreme alanına çok yakın olduğu ve kapasitesinin üstünde depolama yapıldığı görülürken, bu alanın ayrıca Alevi inancına sahip vatandaşların kutsal olarak gördüğü Hz. Hızır Türbesi'ne çok yakın olduğuna dikkat çekildi.

Akarsular gözle görülür şekilde kirlendi

Dilekçede yer alan tespitlere göre tehlikeli atık maddelerin açıkta olduğu Samandağ-Çamlıyayla ve Defne Keçiören mahallelerindeki döküm alanlarında da akarsular gözle görülür bir şekilde kirlendi. Bu iki alanda rahatsız edici koku olduğu da belirtildi.

Tespitlere göre Antakya-Narlıca Mahallesi'nde döküm sahası tarım alanları, zeytinlikler ve dere yatağı içinde kalırken Altınözü-Kamberli'de de tarım alanlarına yakın iki döküm alanı bulunuyor. Antakya-Saraycık'ta ise döküm alanı tam kentin ortasında kalıyor.

Enkaz döküm alanları Antakya-Güzelburç'ta konteynırkent ve Jandarma yerleşkesine, Belen-Issume'de Issume Anaokulu ve İlkokulu'na, Belen-Bakras'ta yine Alevi inancına sahip olanların kutsal olarak gördüğü bir türbeye yakın. Bakras'taki döküm alanı ayrıca zeytinliklerin içinde.

Arsuz-Karahüseyinli de döküm sahası ekili tarım alanının içinde kalırken İskenderun-Bekbele'de döküm alanı orman niteliğinde.

Kırıkhan-Karataş'ta döküm alanının terk edilmiş bir vaziyette olduğu, çevredeki vatandaşların döküm sahasında hurda topladığı, alanın konteynırkent-hastane ve camiye yakın olduğu ayrıca ekili tarım arazisinin içinde olduğu tespit edilirken Kırıkhan-Ceylanlı ve Belen Kıcı'da da döküm alanlarının yerleşim yerlerine yakın olduğu ve bu alanlarda sulama yapılmadığı belirtildi.

Enkaz üstü açık araçlarla taşınıyor
Enkaz üstü açık araçlarla taşınıyorFotoğraf: Anwaltskammer von Hatay

"Halka solunum koruyucu maske dağılmalı"

Afet atığının içinde asbest; arsenik, kurşun, bakır, krom, çinko, cıva, nikel, kadmiyum gibi ağır metaller; poliklorlu bifeniller (PCB); organotin bileşenler (TBT) ve dioksinler; plastikler bulunuyor.

Bilimsel tespitlere göre enkaz kaldırma doğru planlanmazsa ciddi sağlık riskleriyle birlikte yeni felaketlere yol açabilir.

Asbest, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın "Grup 1A" kanser yapıcılar (en önemli kanser nedenleri) listesinde yer alıyor.

Ağır metallerin ise çeşitli kanserler, solunum yolu hastalıkları, cilt hastalıkları, karaciğer, sindirim sistemi ve böbrek işlevinde bozulma, dolaşım sisteminde, sinir sisteminde bozulma, kalp ritmi bozuklukları, bebeklerde gelişme geriliği gibi ciddi sağlık etkileri bulunuyor.

Kalıcı organik kirleticiler grubuna giren PCB'lerin metabolizma, sinir sistemi, kal-dolaşım sistemi, üreme sistemi, endokrin sistemi üzerinde olumsuz etkileri bulunurken TBT ve dioksinlerle yanmış plastikler de kanserojen etkiye sahip.

Ecevit Alkan, "Bu bölgede halka ffp3 kalitesinde solunum koruyucu maske dağıtılması şart" diyor.

Çevre ve sağlık örgütleri de bu atıklar kuralına uygun ayrıştırılıp bu alanlardan kaldırılmaz ise toprak, su ve burada yetişecek ürünler üzerinden halk sağlığının ciddi bir şekilde olumsuz etkileneceği, bir ekolojik yıkımla karşı karşıya kalınabileceği uyarısı yapıyor.

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?

DW-Reporterin Pelin Ünker
Pelin Ünker Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan araştırmacı gazeteci.@pelinunker