1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Ankara’da "bekçi" gerilimi tırmanıyor

3 Haziran 2020

İktidarla muhalefet bekçilere geniş yetkiler veren yasa teklifi yüzünden karşı karşıya. Muhalefet hükümetin kendine "parti kolluğu" kurmak istediğini savunuyor. AKP'liler ise eleştirilerin art niyetli olduğunu söylüyor.

https://p.dw.com/p/3dCaf
Fotoğraf: DW/B. Karakaş

TBMM İçişleri Komisyonunda CHP, İYİ Parti ve HDP’nin muhalefet şerhiyle kabul edilen “Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi” muhalefetin tepkilerine rağmen Meclis Genel Kurulunun gündeminde. Hükümetin kendine bağlı bir “milis gücü” ya da “parti kolluğu” oluşturmaya çalıştığı görüşünü savunan muhalefet partileri, teklifin anayasaya aykırı olduğunu iddia ediyor.

Teklifle bekçilere tanınması öngörülen gösteri ve yürüyüşleri önleme, kimlik sorma ve silah kullanma yetkileri, anayasaya aykırılık oluşturacak yetkilerin başında sayılıyor.

Bekçiye "keyfi uygulama” kolaylığı

Toplam 17 maddeden oluşan teklifte bekçilerin “kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla tedbir alma yetkisine” sahip oldukları belirtiliyor. Anayasa hukukçusu CHP’li Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, bu yetkideki “karışıklık” sözcüğünün anlamının belirsiz olduğunu ifade ederek bekçilerin keyfi uygulamalarının önünün açılabileceğine dikkat çekiyor. Kaboğlu, “Silahlı kolluk mensuplarına sınırsız bir yetki verilmeye çalışıldığı ortada. Bu düzenlemenin Anayasa Mahkemesi’nden döneceği açıktır” çıkışı yapıyor.

CHP, İYİ Parti ve HDP’ye göre teklifteki sorunlu tek yetki gösteri ve yürüyüşlere müdahale yetkisi değil. Teklifle bekçilere “zor ve silah kullanma yetkisinin” verileceğini hatırlatan CHP’nin hukukçu vekillerinden Murat Emir, “Böyle bir yetki, Anayasa’daki yaşam hakkının korunması ilkesine doğrudan aykırılık taşıyor. Tehlike yaratıyor” diyor.

Teklifle bekçilere “makul bir gerekçeyle” vatandaşları durdurma, kimlik sorma ve üst arama yetkisi de veriliyor. İYİ Partili Feridun Bahşi, “Anayasa’daki kişi güvenliği ve hürriyetinin korunması hakkının ihlali ile karşılaşma tehlikesi çok yüksek” diyor.

Bahşi, “Makul gerekçe nedir? Daha şimdiden İran’daki ahlak polisi gibi davranmaya başlayan bekçilerin gece parkta dolaşanlara, yürüyüş yapanlara, işinden geç saatte çıkanlara gece saatinde eve gitmeye çalışan kadınlara namus bekçisi gibi davranmaya başladığının şikayetleri geliyor” eleştirisi getiriyor.

Meclis'te bekçi tartışması

200 bin yeni bekçi

Hükümet, düzenleme meclisten geçtikten sonra 200 bin yeni bekçi alımı için hazırlık yapıyor. HDP’li Saruhan Oluç, Türkiye’de 256 bin polis, 190 bin jandarma ve 21 bin bekçi varken neden yeni bekçilere ihtiyaç duyulduğunu soruyor. 

Oluç, “Siz bekçilerle parti devletinize yeni bir silahlı güç ekliyorsunuz. Mesele ortada, niyetiniz vahim. Yardımcı kuvvetlere ihtiyaç duyulması Emniyet’in kanunla tanımlanmış amaçları dışındaki amaçlara işaret ediyor. Büyük bir iç istibdat ordusu sizin iktidarınız döneminde yaratılıyor” suçlamasını yöneltiyor.

Düzenlemeye göre çarşı ve mahalle bekçisi olmak için yapılacak sınavlarda İçişleri Bakanlığı yetkili olacak. Bakanlığın belirlediği sınavları geçen ancak bekçilik görevini yapamayacak bir engele sahip olanlar ise "aday memur” olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’nde ya da Jandarma Genel Komutanlığı’nda görevlendirilebilecek. Bekçilikten önce 40 günlük bir eğitim verilmesi öngörülüyor.

Türkei Parlament Ankara
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Altan

Muhalefet, bu öngörünün de tamamen AKP ile MHP’nin “kendi tabanından kolluk gücü oluşturması” amacına hizmet ettiğini düşünüyor.

CHP’li Murat Emir, “İyi niyet olsa aslında kamu sınavı ölçütü konulabilir ama kendi il ve ilçe teşkilatlarında hazırladıkları listelerden adayları alabilmek için yazılı sınav barajını bile 50’de tutuyorlar. Anlıyoruz ki Hitler ya da Mussolini dönemlerindeki gibi yeni bir silahlı güç oluşturuluyor. Mahalleyi ele geçirmek istiyorlar” diyor.

"İnsanların hayatına mal olacak”

Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şube Başkanı Avukat Murat Yıldız, muhalefetteki endişelerin tamamen doğru olduğunu söylüyor. Mahkemelerin bekçilerin kimlik soramayacaklarına ilişkin kararlar verdiğini hatırlatan Yıldız, iktidarın “kamu düzeni” gerekçesinin hukukla bağdaşmadığını düşünüyor.

Güvenlikle ilgili bir sorun olsaydı, bekçilere geniş yetki vermek yerine polis ve jandarmanın eğitiminin artırılacağını anlatan Yıldız, “Tekliften anladığımız, toplumsal muhalefetin tamamen bertaraf edilmesi. Bekçiler, kamu güvenliğini ve toplumu korumayacaktır, aksine daha zarar verecek şekilde tehlike arz edeceklerdir. Birçok insanın belki de hayatına mahal olacaktır. Toplumsal barış tehlikeye girecektir” diyor.

Bir dönem Yargıçlar Sendikası başkanlığı da yapmış olan Avukat Mustafa Karadağ da “Bekçiler düzenlemesine baktığımızda tamamen siyasi bir görüş ortaya konduğunu, hukukun hiçe sayıldığını görüyoruz” diyor. Karadağ, silahı nerde ve nasıl kullanacağını bilmeyen binlerce gencin Türkiye’de ‘kamu düzeni’ adına tehlikeli işlere girişebileceğinden yakınıyor Karadağ, değerlendirme yeteneğinden yoksun insanların eline silah verilmesinin tehlikeli olduğuna işaret ediyor.

AKP: Eleştiriler temelsiz ve art niyetli

AKP ise bekçiler düzenlemesine ilişkin eleştirileri "temelsiz ve art niyetli” görüyor. TBMM Genel Kurulunda konuşan AKP'li Kemal Çelik, bekçilerin Türkiye'de "iç güvenliğin sağlanmasında” temel rol oynayacağını söyledi.

AKP'li Mustafa Dülger de bekçilerin keyfi davranmayacağı konusunda herkesin içinin rahat olması gerektiğini savunarak "Polise yardımcı olan bekçiler, başına buyruk hareket etmeyecek. Nasıl keyfi hareket eden polislere de disiplin kuralları uygulanıyorsa onlara da uygulanacak. Her kurumda görevin gereklerinin yerine getirilmesi esastır. Art niyetli eleştirileri kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

Bekçilere güçlü bir eğitim verileceğini söyleyen Dülger, "bekçiler düzenlemesinin tamamen polislere kolaylık olsun, mahalle güvenliğinde sıkıntı çıkmaması için gündeme getirildiğini ifade etti.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe